CAMİ DEKORASYON PROJESİ ÇALIŞMALARI


Cami dekorasyon ve tezyinat çalışmasında; hat, çini, cam, mermer ve ahşap gibi çeşitli alanlardaki tasarım çalışmaları,  bütünlük içinde, ortak bir konsepte buluşmalıdır.Konsept kararları alınırken, malzeme, akustik ve aydınlatma kriterleri gözönünde bulundurulmalıdır.
Cami dekorasyon çalışmalarında geçmişi bilmek ve anlamak çok önemlidir.Dini ve felsefi kavramlarla oluşturulan süsleme sanatı, çeşitli dönemlerde, farklı malzeme ve yapım teknikleriyle şekillenmiş, cami dekorasyonunda önemli bir rol oynamıştır.
Mihrap, minber ve vaaz kürsüsü, Cami dekorasyonunda en önemli yeri tutan fonksiyonel elemanlardır. Türk İslam Mimarisine baktığımızda; Mihraplar çok alternatifli olarak şekillenmiştir.Mihraplar, tepelik, Köşelik, kemer, alınlık, hücre gibi elemanlardan oluşmuş, niş planları; yarım daire, at nalı, dikdörtgen, çok kenarlı ve üç kenarlı olarak farklılıklar göstermiştir.
Günümüz modern cami mihrapları ise farklı tasarım prensipleriyle şekillendirilmektedir.Sonay İlbay Mimarlığa ait çalışmalarda, Türk-İslam sanatında kullanılan semboller modernize edilerek, sade bir uslupla süsleme sanatında kullanılmıştır.
 
 
 
 

 



Geleneksel Türk –İslam sanatında kullanılan semboller, o dönemin siyasal, sosyal ve inanç biçimlerinden oluşmuştur.Günümüzde de süregelen, özellikle geçmişten günümüze değişmeyen inançlarımız, proje çalışmalarımızda benzer biçimlerde sembollerle ifade edilmeye çalışılmıştır.



Çalışmamıza ışık tutması amacıyla faydalandığımız, Dr. Sedat Bayrakal’a ait ‘’Osmanlı Minberleri’’ adlı kitapta; 24 minber inceleme kapsamına alınmıştır.Bu minberlerin 17’si merrmer, 7’si ahşap malzemeden yapılmıştır.Yükseklikleri cami mekanına göre 5 ila 10 metre arasında değişmektedir.Araştırmaya göre minberlerin en-boy oranlarında da bir standart yoktur.Buna en iyi örnek; Edirne 2. Beyazıt Camii minberinin boyu 700 cm, eni ise 126 santimdir. Buna karşın Ankara Ahi Elvan Camii miberinin boyu 356 cm, eni 111 cm’dir.



Sonay İlbay Mimarlığa ait  proje çalışmalarında minber ve vaaz kürsüsü, genelde, yapının bir parçası olarak tasarlanmıştır. Minber tasarımında, imam-hatiplerin Cuma ve bayram hutbesi okumalarına yönelik basamaklı yapıda, ergonomiye dikkat edilmiş, basamak en ve yüksekliğinde standartlar içinde kalınmıştır.




 

Geçmişten günümüze cami mimarisinde önemli bir yer tutan vaaz kürsüleri , farklı malzemelerle, farklı tasarımlarla oluşturulmuştur. 
 

Sonay İlbay mimarlığa ait çalışmalarda vaaz kürsüsü,  yine yapının bir parçası olarak tasarlanmıştır.    
 



Kubbe tezyinatı çalışmasında da, sonsuzluğu ifade eden yıldız motifleri, hat yazılarını, hem görsel hem de felsefi etkisiyle desteklemiştir.Çoğu zaman bitkisel motiflerin kullanıldığı kubbe çalışmaları, hat sanatıyla desteklenmiştir.

 


 
 
 



Cami dekorasyon çalışmalarında , namaz sırasındaki konsantrasyonun dağılmaması amacıyla camlarda, iç mekan ile dış mekan arasındaki görsel bağlantıyı kesmek amacıyla sable ve füzyon cam kullanılması tercih edilmiştir.
 



     Ayakkabılıklar, Cami dekorasyonunun önemli bir işlevsel bölümüdür. Camide, cemaatin ayakkabılarını koydukları yeri hatırlamaları, ayakkabı kutularından oluşan bölümlere rahatça ulaşabilmeleri, yeteri kadar kutunun sayı ve ergonomik olarak tasarlanması, üzerinde çok düşünülmesi ve çalışılması gereken  bir konu olmuştur.

 
 

 

 
Camilerin yüzyıllar boyu ayakta kalmaları, dönemin mimar ve sanatçılarının malzeme seçimleri sayesindedir.Büyük bir çoğunluk tarafından ‘’sürekli ‘’ kullanımda olması da tadilatının daha geniş zaman aralıklarında yapılmasını gerektirmektedir.

Dekorasyon çalışmalarımızda mermer, metal gibi uzun yıllar dayanıklılığını koruyacak malzemeler tercih edilmiştir.

Akustik, hutbe ve vaazların anlaşılmasında; musiki özellikler taşıyan mevlid ve ilâhilerin dinlenilmesinde ve cemaatle kılınan namazlarda imamın kıraatinin duyulmasında önemlidir. Bu faaliyetlerin akustik açıdan verimli olması için gerek hatibin, gerekse müezzinlerin seslerinin anlaşılabilirliği ve ses kalitesinin elde edilmesi gerekmektedir. Ayrıca caminin her köşesine yaklaşık aynı seviyede ve anlaşılabilirlikte ses ulaşmalıdır.

    Camilerin akustik kalitesinde çınlama süresi önemlidir.Hacim içindeki yüzeylerin yutucu özelliği yoksa, çınlama süresi uzar; sesin işitme netliği kaybolmasına rağmen, bu ses zengin ve renklidir. Fakat iç duvarlar yutucu özelliğe sahipse, ses dalgaları kısmen yansır, yankı azalır; işitme zayıf, boğuk ve tınıdan yoksun olabilir.

 

Cami aydınlatmasında gün ışığından faydalanılacağı gibi, akşam saatlerinde avize veya projektörlerle mekanın aydınlatılması sağlanabilir.Uzun menzilli ışık kaynakları, double focus özelliği ile ışığın, ürün içerisinde yansıma sayısının artmasına, böylelikle

ışıktan elde edilen verimin en üst seviyeye çıkmasını sağlamaktadır.Aşağıdaki resimde Sonay İlbay Mimarlığa ait bir avize çalışması yeralmaktadır.